Sağlık Hakkı ve Malpraktis Hukuku Paneli
Tarih: 14.12.2024 | Okunma Sayısı: 76
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sağlık Bilimleri Enstitüsü ve Tıp Fakültesi, Trabzon Barosu, T.C. Sağlık Bakanlığı Trabzon İl Müdürlüğü ve Sağlık Hakkı ve Sağlıklı Yaşam Derneği (HAKSAY) iş birliğiyle “Sağlık Hakkı ve Malpraktis Hukuku” konulu panel düzenlendi. Panelde hukuk ve sağlık alanındaki güncel sorunlar ele alınarak, katılımcılar arasında verimli bir bilgi paylaşımı gerçekleştirildi.

Etkinlikte, Anayasa Mahkemesi Üyesi Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Ceza ve Sağlık Hukuku Uzmanı Prof. Dr. M. Hakan Hakeri, Sağlık Yönetimi Uzmanı Prof. Dr. Sedat Bostan'ın moderatörlüğünde sunum gerçekleştirdiler. Panele ayrıca Trabzon Barosu Başkanı Av. Hakan Orhan, İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta, Trabzon Tabipler Odası Başkanı, Trabzon Diş Hekimleri Odası Başkanı ve çok sayıda hukukçu, hekim ile sağlık profesyoneli katıldı.

Panelde Trabzon Barosu Başkanı Av. Hakan Orhan, sağlık hakkının anayasal çerçevesi ve bu hakkın korunmasına yönelik hukuki düzenlemelere ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Saygıdeğer Konuklar,
Bugün burada, anayasal düzlemde sağlık hakkını ve bu hakkın korunmasına ilişkin hukuki çerçeveyi tartışmak üzere bir araya geldik. Sağlık hakkı, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürmenin temel koşullarından biridir ve bu hakkın etkili bir şekilde sağlanmadığı durumlarda, diğer temel hakların korunmasının da mümkün olamayacağını görmekteyiz. Bu nedenle, sağlık hakkını, yaşam hakkının ayrılmaz bir parçası ve sosyal devlet anlayışının somut bir yansıması olarak değerlendirmek büyük önem taşımaktadır.

Anayasamızın 56. maddesi, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu açıkça düzenler. Bu düzenleme çerçevesinde devlet, sağlık hizmetlerini planlamak, sunmak ve denetlemekle yükümlüdür. Anayasa Mahkemesi’nin bu alandaki kararları, sağlık hakkının sınırlarını ve uygulanma biçimini belirlemede kritik bir rol oynamaktadır. Mahkeme, içtihatlarıyla sağlık hakkının sınırlarını genişletirken, aynı zamanda bu hakkı mali kaynaklarla sınırlayarak uygulamanın çerçevesini çizmektedir.

Bugün, özellikle ekonomik kaynakların daraldığı dönemlerde, anayasal sosyal haklar arasında özel bir yere sahip olan sağlık hakkının ne denli kırılgan hale geldiğine tanıklık ediyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin kararları, bu hakkın kapsamını ve kullanımında karşılaşılan engelleri ortaya koyarak önemli bir rehber işlevi görmektedir. Ancak uygulamada yetersiz düzenlemeler ve ekonomik gerekçeler nedeniyle bireylerin bu hakka erişiminde ciddi zorluklar yaşandığını gözlemlemekteyiz.

Anayasa Mahkemesi’nin kararlarında sıklıkla vurgulanan eşitlik ilkesi, tüm bireylerin sağlık hakkına erişiminde adaletin sağlanmasını zorunlu kılmaktadır. Bu hak, yalnızca bir yasal düzenleme olarak kalmamalı, fiili hayatta her bireyin eşit bir şekilde yararlanabileceği bir imkân olarak somutlaştırılmalıdır. Sağlık hizmetlerinin adil ve erişilebilir olması, toplumsal eşitliğin sağlanmasında kritik bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, sağlık hakkının korunması için hem anayasal normların hem de hukuki düzenlemelerin etkili bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğine bir kez daha vurgu yapmak isterim.

Değerli konuşmacılarımızın bu önemli konuda sunacağı görüşlerin, sağlık hakkı ve sosyal adalet anlayışının gelişimine katkı sağlayacağına inanıyorum. Hep birlikte, sağlıklı bir toplumun inşasına yönelik çözüm önerilerini ele alacağımız verimli bir panel diliyorum.

Etkinlikte ayrıca katılımcıların sağlık hakkı, malpraktis hukuku ve ilgili konulara ilişkin önemli katkıları değerlendirildi.
30.12.2024
AV. HAKAN ORHAN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.